3-9 KASIM ORGAN BAĞIŞ HAFTASI
03 Kasım 2020

Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar tüm dünyanın olduğu gibi Ülkemizin de önemli sağlık sorunlarından biridir. Organ ve doku nakli bekleyen hastaların sayısı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde organ bağışı sayısını artırmak ve halkımızda organ bağışı bilincini geliştirmek amacıyla her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında “Organ Bağış Haftası” etkinlikleri yapılmaktadır.

Kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesine "Organ Bağışı" denir. 2238 sayılı yasaya göre on sekiz yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir.

Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya ölüden alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine "Organ Nakli" denir.

Organ ve doku nakli , canlıdan ve kadavradan olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

1-Kadavra donör (verici): Trafik kazası, kurşunlanma, beyin kanaması vb. nedenlerle yoğun bakımda tedavisi devam ederken, beyin ölümü denilen geri dönüşümsüz beyin hasarı gelişmiş hastaların organları bağışlandığı takdirde bunlar kadavra donör olarak tanımlanmaktadır.

Böbrek, karaciğer, pankreas, kalp, kalp kapakları, kornea kadavradan nakillerde kullanılmaktadır.

2-Canlı donör: Organ nakli gereken hastanın eşi veya yakın akrabaları, doku, kan grubu vb. uyum mevcut ise nakil gereken hastaya organ bağışında bulunabilmektedirler. Bunlar canlı donör olarak tanımlanmaktadır.

Böbrek ve karaciğer canlıdan nakil yapılabilen organlardır.

Ülkemizde nakil cerrahisinin artması ve yeni tedavi işlemlerinin uygulanması nedeniyle eskiden kullanılan “Doku ve Organ Bağış Belgesi” güncellenerek “Organ ve Doku Bağış Kartı” hazırlanmıştır. Ayrıca Bakanlığımız tarafından tüm organ bağış kayıtlarının saklanacağı "Türkiye Organ ve Doku Bağış Bilgi Sistemi (TDIS)" oluşturulmuştur. Bu kapsamda İlimizdeki tüm sağlık kuruluşlarının sisteme entegrasyonu sağlanmıştır. Bağışta bulunmak isteyen vatandaşlarımızın; İl Sağlık Müdürlüğü, Hastaneler, Toplum Sağlığı Merkezleri ve Aile Sağlığı Merkezleri’ne müracaatları halinde sistem üzerinden bağışları alınmaktadır.

Bunun yanı sıra tüm bağışların aynı sistem üzerinde toplanmasını sağlamak amacıyla eski bağışçıların da kayıtlarının sisteme girilmesi gerekmektedir. Ancak sistem kayıtlarında eski bilgilerden farklı bilgilere ihtiyaç duyulduğundan, geçmiş tarihlerde bağışta bulunan vatandaşlarımızın ilgili kuruluşlara müracaat ederek bağış taleplerini yenilemeleri gerekmektedir.

Bugün itibari ile Ülkemizde Ulusal Koordinasyon Merkezi'ne kayıtlı 22.352 böbrek, 1061 kalp, 2.134 karaciğer, 63 akciğer, 284 pankreas nakli bekleyen hasta bulunmakta olup, şimdiye kadar 24.202 kişiye böbrek, 184 kişiye kalp, 2938 kişiye karaciğer, 89 kişiye akciğer, 4 kişiye pankreas nakli yapılmıştır. İlimizde 2013 yılından bu yana toplam 1.983 kişi organ bağışında bulunmuştur.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu; 06.03.1980 tarih ve 396/13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Bunun yanı sıra Kur’an-ı Kerim’de de “Kim bir insana hayat verirse onun tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı” beyan olunmaktadır (Maide Süresi, Ayet 32).

 

İlimizde Organ Bağışı Haftası Faaliyetleri Kapsamında Niğde İl Sağlık Müdürlüğü Olarak;

 

Hafta boyunca Hastanelerimizde, Aile ve Toplum Sağlığı Merkezlerimizde ve şehir merkezinde halkımızın yoğun olarak bulunduğu bölgelerde stantlar kurularak halk eğitimi verilmesi, sağlık kurumlarında görevli personellere yönelik hizmet içi eğitim yapılması ve organ bağışı kabul edilmesi, ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ile işbirliği yapılarak okullarımızda ve üniversitemizde eğitimler verilmesi gibi çeşitli etkinlik ve programlar düzenlenmesi planlanmıştır.

Amacımız organ bağışı konusunda toplum bilincini oluşturmak, ilgili tüm kesimlerin konuya ilgisini artırmaktır. Şu an Türkiye genelinde binlerce hasta organ beklemekte, ölümle yaşam arasındaki çizgide hayata umutla tutunmaya çalışmaktadır. Organ bağışı konusuna toplum olarak hassasiyet göstermeli, organ nakli gerektiren hastalıkların her an bizim ve sevdiklerimizin başına gelebileceğini unutmamalıyız. “Yaşarken de yaşamdan sonra da başkalarına hayat vermek bizim elimizde”. Bu konuda duyarlı davranmak hepimizin toplumsal sorumluluğudur.

Unutmayalım ki, yaşatmak da yaşamak kadar güzel bir duygudur.

 

Dr.Ertan DEĞİRMENCİOĞLU

İl Sağlık Müdürü